İnsanların, Hakkımızda Ne Düşündüğünün Neden Hiçbir Önemi Olmadığına Dair Üç Kısa Hikâye
1) 2008 yılıydı. Almanya’da, büyük Suriyeli şâir Adel Karasholi’yle yollarımız kesişti. O, kalabalık bir salona, “Also sprach Abdulla (Böyle Buyurdu Abdullah)” kitabından şiirler okudu. Ben de obua çaldım.
Öncesinde de müzik ve sözler aracılığıyla tanışmıştık, ama asıl tanışmamız o etkinliğin arasında oldu. Önce teşekkür etti Karasholi. Çaldığım parçalar üzerine bir şeyler sordu. Sonra, “Nerelisiniz?” dedi. “Türküm,” dedim. Türk olduğumu duyunca, 1959 yılından beri sürgünde yaşayan şairin gözleri açıldı. “Biliyor musunuz,” dedi, “Nâzım Hikmet benim dostumdu. Doğu Almanya’ya her geldiğinde buluşurduk.”
2) Gördüğüm en yakışıklı Çinlilerdendi. Müzisyendi. İlk karşılaşmamızda sevgilisinin de müzisyen olduğunu öğrendim. Sevgilisinin en büyük hayali, benim eski sevgilimin babasının sınıfına kabul edilmekmiş. Nasıl duyduysa duymuş, okulda beni buldu. Son derece içten bir gülümsemeyle bunu anlattı. Sonra sordu: “Nerelisin?” “Türkiye.” dedim. Bunu duyunca gözleri açıldı ve, “Döner!” diye haykırdı büyük bir sevinçle. “Döner! Döneri çok seviyorum. Hele de yanında patates kızartması varsa!”
3) Ortak bir arkadaşımız vasıtasıyla tanıştık. Elli yaşlarında, hoş bir kadındı. Bana çok ilgi gösterdi. Bir sürü soru sordu. Ne iş yapıyorsun? Ne ile yaşıyorsun? “Müzisyenim”, dedim. "Bir de çeviriyorum ve yazıyorum.” Bir yarım saat kadar konuştuk. Her şey güzeldi. Ta ki bir anda yüzü kararana kadar. “Doğruyu söyle bana,” dedi, “sen niye geldin buraya?” “Nasıl yani?” dedim. “Burası bir sahil kasabası.” dedi. “Kimse buraya kışın gelmez. Gerçeği söyle, neyden kaçıyorsun? Yoksa,” dedi sonra, sesini kısarak ve etrafı yoklayarak, “yoksa sen IŞİD’li misin?”
Şair Adel Karasholi bana ilk baktığında Nâzım’ı gördü.
Çinli müzisyen döner gördü.
Elli yaşlarındaki kadın IŞID’i gördü.
Üçüyle de bu ilk karşılaşmalardan sonra da görüştük. Beni daha iyi tanıdılar. Bana dair daha fazla ayrıntı öğrendiler. Ama buna rağmen, üçünün de gözünde bana ilk baktıklarında gördükleri insandan başkası olamadım. Kimi görmek istiyorlarsa onu gördüler. Kimi görebiliyorlarsa onu gördüler.
O yüzden, insanların bizi nasıl gördüğü üzerine değil, bizim insanları nasıl gördüğümüz üzerine düşünmemiz, bunun için çabalamamız gerek.
İlkini ne yaparsak yapalım değiştiremiyoruz. İkincisini değiştirince ise dünya değişiyor.
Instagram Adresim: @semihucardilkocu
Linkedin Hesabım: Dil Koçu Semih Uçar